Yaşam
2 Yaşındaki Sıla Bebek Maalesef Hayatını Kaybetti
Tekirdağ’ın Malkara ilçesinde yaşanan Sıla bebek vakası, Türkiye’yi derin bir üzüntüye boğmuş, çocuk istismarı ve şiddetinin acı bir örneği olarak hafızalara kazınmıştır.
2 yaşındaki Sıla bebek, evinde şiddet ve cinsel istismara maruz kaldıktan sonra “uyanmadığını” söyleyen annesi tarafından hastaneye kaldırılmıştır. Yapılan muayenelerde vücudunda çok sayıda darp izi ve genital bölgesinde ciddi yaralanmalar olduğu tespit edilmiştir. Bebek, beyin ameliyatı geçirmiş ve yoğun bakımda yaşam mücadelesi vermesine rağmen hayatını kaybetmiştir.
Olay, 5 Eylül’de meydana gelmiş ancak Sıla bebek, 3 gün sonra annesi tarafından hastaneye getirilmiştir. Soruşturma kapsamında, anne B.Y. ve çevresindeki 4 kişi tutuklanmıştır. Anne, bebeği komşularına emanet ettiğini, banyo yaptırırken bebeğin bezinde kan görünce kızına zarar verildiğini anladığını ancak durumu sakladığını itiraf etmiştir. Aile, daha önce de sosyal hizmetlerin ilgilendiği problemli bir aile olarak bilinmektedir. Anne, diğer çocuklarını alarak başka bir ile taşınmış ve geriye sadece Sıla ile yaşlı bir nineyi bırakmıştır.
Sıla bebek, hastaneye getirildiğinde vücudunda eski ve yeni darp izleri olduğu tespit edilmiştir. Beyin kanaması geçirdiği belirlenen bebek, yoğun bakımda tedavi görmüştür.
Olay, kamuoyunda büyük yankı uyandırmış ve çocuk hakları savunucuları tarafından kınanmıştır.
Minik Sıla, yaşadığı işkence ve ihmale dayanamayarak hayatını kaybetmiştir. Olayla ilgili soruşturma devam etmektedir. Tutuklanan şüphelilerin yargılanmaları beklenmektedir. Olayın ortaya çıkmasıyla, sosyal hizmetlerin yetersizliği ve ailelerin takibi konusunda tartışmalar başlamıştır.
Sıla Bebek Vakası Neden Bu Kadar Önemli?
Bu vakada olduğu gibi, çocukların şiddet ve istismardan korunması için daha fazla önlem alınması gerektiğini göstermiştir. Olay, toplumun vicdanını sarsmış ve çocuklara yönelik şiddetin kabul edilemez olduğunu bir kez daha ortaya koymuştur. Sıla bebek için adaletin sağlanması, diğer çocukların da korunması için önemli bir adım olacaktır.
Sıla bebek, hayatını kaybetmiş olsa da, onun hikayesi unutulmayacak ve çocuk hakları mücadelesinde bir sembol olarak yaşayacaktır. Bu acı olay, umarız ki toplumun çocukları koruma konusunda daha duyarlı ve bilinçli hale gelmesini sağlayacaktır.