Siyaset
Almanya, aşırıcılara karşı Anayasa Mahkemesi’ni güçlendirmek için harekete geçti
Almanya, aşırılık yanlılarına karşı Federal Anayasa Mahkemesi’ni güçlendirme planı üzerinde çalışıyor. Bu planın mahkemenin gelecekte aşırılık yanlısı siyasetçilerin olası anayasa değişikliklerine karşı direnç göstermesini amaçladığını belirtiyor.
İktidardaki koalisyon ve ana muhalefet partisi Hıristiyan Demokrat Birliği (CDU), Federal Anayasa Mahkemesi’nin bağımsızlığını güçlendirecek ana hatları belirlemiş durumda. Bu girişim, mahkemeyi aşırılık yanlısı grupların etkilerinden korumayı hedefliyor.
Planı destekleyen gruplar, 2025 yılında sona erecek olan iktidar koalisyonu döneminde bu yasa tasarısını Alman Parlamentosu’na sunmayı planlıyor. Tasarıya göre, Karlsruhe’de bulunan mahkeme, Federal Almanya Cumhuriyeti Anayasası’na sıkı sıkıya bağlı kalacak. Ayrıca, yargıçların 68 yaş sınırının altında olması ve görev sürelerinin on iki yılla sınırlandırılması öngörülüyor.
Adalet Bakanı Marco Buschmann, bu değişikliklerin “Polonya ve Macaristan’da hukukun üstünlüğünün erozyona uğraması ve Almanya için Alternatif (AfD) partisinin güçlenmesi” nedeniyle gerekli olduğunu vurguladı. AfD’nin artan gücü, Almanya’da endişe yaratırken, iktidardaki koalisyon ve Şansölye Olaf Scholz’un popülaritesi düşüyor.
Haziran ayında yapılan Avrupa Parlamentosu seçimlerinde AfD, CDU’nun yüzde 15 gerisinde kalırken, iktidar koalisyonu partilerinin her birinden daha yüksek oy aldı.
Polonya’da, muhafazakâr Hukuk ve Adalet Partisi (PiS) 2015’te iktidara gelmesinin ardından Anayasa Mahkemesi üzerinde kontrol kurmaya çalışmıştı. PiS hükümeti ile AB arasındaki anlaşmazlık, pandemi döneminde tahsis edilen milyarlarca euroluk kurtarma fonlarının tutulması nedeniyle tırmanmıştı.
Almanya’nın Federal Anayasa Mahkemesi, Euro Bölgesi borç krizi sırasında kurtarma planlarına yönelik önemli kararlar almıştı. Son zamanlarda, mahkeme hükümeti sera gazı emisyonlarını azaltma tarihini öne çekmeye ve bütçesini yeniden planlamaya zorlamıştı.
Yargıçların yarısı Bundestag tarafından, diğer yarısı ise Almanya’nın 16 eyalet hükümetini temsil eden üst kanat tarafından seçiliyor. Adaylar siyasi partiler tarafından öneriliyor ve seçilmek için üçte iki çoğunluk gerekiyor. Bu uygulama ile kutuplaştırıcı figürlerin seçilmesi ihtimalinin ortadan kaldırılması hedefleniyor.