Rusya-Ukrayna Anlaşmazlığı Avrupa’da Doğal Gaz Krizi Alarmı Veriyor

Depolardaki gaz seviyelerinin hızla düşmesi, kıtayı zorlu bir kışın eşiğine getiriyor. Rusya ile Ukrayna arasındaki transit gaz anlaşmasının 31 Aralık’ta sona ermesi ve Ukrayna’nın alternatif çözümlere yanaşmaması, Avrupa‘nın enerji güvenliği konusunda endişeleri artırıyor.

Anlaşma Sona Eriyor, Alternatif Yok

Rusya‘nın Batı Avrupa’ya doğal gaz ihracatının önemli bir bölümü Ukrayna üzerinden gerçekleşiyor. Ancak mevcut transit anlaşmasının yıl sonunda sona ermesi ve Ukrayna hükümetinin yeni bir anlaşmaya sıcak bakmaması, gaz akışının durma ihtimalini güçlendiriyor. Slovakya Başbakanı Robert Fico’nun Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile yaptığı görüşme, Rusya’nın gaz akışını sürdürmeye istekli olduğunu gösterse de, Ukrayna’nın tutumu bu durumu zorlaştırıyor. Fico, Zelenski‘nin tavrı nedeniyle 1 Ocak 2025’ten itibaren gaz akışının neredeyse “imkansız” hale geldiğini belirtiyor.

Avrupa Depoları Alarm Veriyor

Avrupa Birliği’nde doğal gaz depolarının doluluk oranı şu anda %75,93 seviyesinde. Bu oran, Rusya’ya bağımlılığı azaltma çabalarından önceki 10 yılın ortalamasının sadece biraz üzerinde. Geçen yılın aynı döneminde bu oran %90’a yakındı. Endüstri kuruluşu Gas Infrastructure Europe’un verilerine göre, AB depolarındaki gaz hacmi dolum sezonunun sona erdiği eylül sonundan aralık ortasına kadar yaklaşık %19 düştü. Önceki iki yılda aynı dönemde bu düşüş tek haneli rakamlarda kalmıştı. Daha yüksek seyreden sıcaklıklar, depoların kış aylarında daha dolu kalmasını sağlamıştı ancak bu yıl durum farklı.

Kış Aylarında Artan Tüketim ve Azalan İthalat Baskıyı Artırıyor

Argus Media’nın Avrupa Gaz Fiyatlandırma Başkanı Natasha Fielding, Avrupa’nın bu kış yeraltı depolarına son iki yıla kıyasla çok daha fazla güvenmek zorunda kaldığını belirtiyor. Sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) ithalatındaki düşüş ve artan talep, depolardaki gaz seviyelerini hızla eritiyor. 31 Aralık’ta sona erecek transit gaz anlaşması, önümüzdeki aylarda doğal gaz fiyatlarında önemli artışlara yol açabilir. Bu durum, Avrupa ekonomisi üzerinde ek bir baskı oluşturabilir ve hane halklarının enerji faturalarını daha da artırabilir.

Krizin Muhtemel Etkileri:

• Doğal gaz fiyatlarında artış: Kıt kaynak ve artan talep, fiyatları yukarı yönlü tetikleyebilir.
• Enerji kıtlığı riski: Özellikle soğuk kış aylarında, bazı bölgelerde enerji kıtlığı yaşanabilir.
• Ekonomik yavaşlama: Yüksek enerji fiyatları, sanayiyi olumsuz etkileyebilir ve ekonomik büyümeyi yavaşlatabilir.
• Siyasi gerilimler: Ülkeler arası enerji paylaşımı konusunda anlaşmazlıklar ortaya çıkabilir.

Avrupa, bu kış enerji güvenliğini sağlamak için acil önlemler almak zorunda. Alternatif tedarik yollarının bulunması, enerji tasarrufu önlemlerinin uygulanması ve depolardaki gaz seviyelerinin dikkatle yönetilmesi büyük önem taşıyor.