Türkiye’den Yurt Dışına Göç 2023 Yılında Yüzde 53 Arttı

TÜİK’in açıkladığı verilere göre, 2022 yılında yaklaşık 300 bin kişi Türkiye’den yurt dışına göç etmişken, bu sayı 2023 yılında 459 bine ulaştı. Göç edenlerin büyük bir kısmını genç nüfus ve yüksek eğitimli bireyler oluşturuyor.

Göç Nedenleri

Uzmanlar, Türkiye’den yurt dışına göçteki bu artışın çeşitli nedenlere dayandığını belirtiyor. Ekonomik koşullar, işsizlik oranlarının yüksekliği, eğitim ve kariyer imkanlarının sınırlı olması, beyin göçünün artmasında önemli etkenler arasında yer alıyor. Ayrıca, yaşam kalitesini artırma ve daha iyi sosyal olanaklara erişim arayışı da göçün nedenleri arasında bulunuyor.

Hedef Ülkeler

Türk vatandaşlarının en çok tercih ettiği göç destinasyonları arasında Almanya, ABD, Kanada, Avustralya ve Birleşik Krallık gibi ülkeler öne çıkıyor. Bu ülkeler, sundukları eğitim ve kariyer fırsatları, yaşam standartları ve göçmenlere sağladıkları sosyal haklar nedeniyle tercih ediliyor.

Beyin Göçü

Göç edenlerin büyük bir kısmını yüksek eğitimli bireyler oluşturuyor. Mühendisler, doktorlar, akademisyenler ve diğer uzmanlık gerektiren meslek gruplarındaki bireyler, yurt dışında daha iyi iş fırsatları ve yaşam koşulları bulma umuduyla Türkiye’yi terk ediyor. Bu durum, Türkiye’deki beyin göçü sorununu daha da derinleştiriyor.

Hükümetin Tepkisi

Türkiye hükümeti, beyin göçünün önüne geçmek ve yurt dışına göçü azaltmak için çeşitli politikalar geliştirmeye çalışıyor. Yüksek eğitimli bireylerin Türkiye’de kalmasını teşvik etmek amacıyla yeni iş fırsatları yaratma, AR-GE ve teknoloji yatırımlarını artırma gibi adımlar atılıyor. Ayrıca, üniversiteler ve özel sektör işbirliğiyle genç nüfusun istihdam edilmesi hedefleniyor.

Uzman Görüşleri

Göç uzmanları, Türkiye’den yurt dışına göçün uzun vadede ülke ekonomisi ve toplumsal yapısı üzerinde olumsuz etkiler yaratabileceği konusunda uyarıyor. Genç ve eğitimli nüfusun kaybı, Türkiye’nin rekabet gücünü ve yenilikçi kapasitesini zayıflatabilir. Uzmanlar, beyin göçünün önlenmesi için daha kapsamlı ve uzun vadeli stratejilerin geliştirilmesi gerektiğini vurguluyor.